Toplu iş sözleşmesinin türleri ve şartları nelerdir? Kimler toplu iş sözleşmesinden faydalanabilir? Toplu iş sözleşmesi ne zaman sona erer? Grev ve lokavt süresince çalışma yaptırılabilir mi? Toplu işten çıkarma nedir? Hangi tür fesihler toplu işten çıkarma kapsamına girer? Toplu işten çıkarılan çalışanların yerine yeni işçiler alınabilir mi? Bu ve benzeri soruları yazımızda yanıtladık, keyifli okumalar.
• İşveren tek bir işkolunda faaliyet gösteren tek bir işyeri varsa, sendika sadece burada örgütlenir ve yalnızca bu işyeri için sözleşme imzalanır.
• İşyerindeki çalışanların yarıdan fazlasının sendikaya üye olması gerekir.
• Kimler sayıya dahil edilmez: Çıraklar, stajyerler, işçi sıfatı olmayan ortaklar, işçi vasfı olsa dahi işveren vekili olan kişiler, alt işveren (taşeron) işçileri, kiralanan işçiler (geçici iş ilişkisi) hesaplamaya dahil edilmezler.
• Ancak ortada sayıyı yükseltmek adına yapılmış muvazaalı işlem bulunuyorsa, yani gerçeğe aykırı bir durum var ise (örneğin; muvazaalı taşeron ilişkisi kurulması veya geçici iş ilişkisi ihdas edilmesi, gerçeğe aykırı toplu işe alım yapılması), yargı kararıyla tespiti halinde bunlar iptal edilip gerçek sayılara göre hesaplama yapılacaktır.
• Aynı işverenin aynı iş koluna ait birbirinden bağımsız birden fazla işyeri olması durumunda söz konusu olmaktadır.
• İşletmede çalışan işçilerin en az %40’ının o sendikaya üye olması gerekmektedir.
• Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi, sendika işletmeye ait bir işyerinde örgütlenip orada %50’den fazla çoğunluğu sağlamış olsa dahi sadece o işyeri özelinde toplu iş sözleşmesi imzalayamaz; tüm işletme genelinde örgütlenip %40 oranını tutturması gereklidir. Örneğin, 5 şubeli bir işyerinin yalnızca 2 tane şubesinde örgütlenip buralarda yarıdan fazla üyesi bulunan sendika “ben sadece bu 2 şube özelinde sözleşme imzalamak istiyorum” diyemez.
• Diğer yandan, ikinci olarak, işletmenin ayrı işyerlerinde (şubelerinde) örgütlenen sendikanın işletme genelinde sözleşme imzalamaya yetkisi olabilmesi, şubeler bazında ayrı ayrı değil, işletmedeki toplam çalışan sayısının %40’ına oranla yapılabilecektir. Yukarıdaki örneğin devamı olarak, 5 şubeden sadece 2’sinde örgütlenmiş olmasına rağmen üyesi sayısı toplam 5 şube çalışanlarının %40’ına ulaşıyorsa, diğer 3 şubede üye olup olmamasına bakılmaz.
İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında, birden fazla işverenin aynı işkolunda kurulmuş işyerleri ve işletmeleri için imzalanan sözleşme türüdür.
TİS’lerinde sözleşme yapma yetkisi, ya işverene aittir ya da işveren sendikasına aittir; ikisine aynı anda ait olma imkanı yoktur. Bu tür sözleşmelerde yetki işveren sendikasındadır.
• İşyeri TİS: Tek bir işveren, tek bir işyeri, tek bir iş kolu.
• İşletme TİS: Tek bir işveren, birden fazla işyeri, işyerlerinin ortak noktası aynı işkolu.
• Grup TİS: Birden fazla işveren, işverenlerin ortak noktaları tek bir işveren sendikasına üye ve aynı işkolu.
• Bir sendikanın kurulabilme ve toplu iş sözleşmesi yapabilme şartları farklıdır.
• Bir sendikanın sözleşme yapma yetkisini kazanabilmesi için: “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin %1’den fazlasını üye olarak kaydetmiş olması” ve “Sözleşme yapacağı işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasını üye kaydetmiş olması gerekmektedir”.
• Her işçi ancak çalıştığı işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir; aynı şekilde her işveren de ancak faaliyet gösterdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir. Yani, sözleşme yapacak olan işçi sendikasıyla işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren aynı işkolunda faaliyet göstermek zorundadır.
• İşyerinde aynı dönemde tek bir toplu iş sözleşmesi söz konusu olabilir ve uygulanabilir. Diğer bir deyiş ile, işyerinde örgütlenen birden fazla sendika yalnızca kendi üyelerini kapsayacak şekilde işverenle birden fazla toplu iş sözleşmesi yapamaz; muhatap tek bir işçi sendikasıdır.
• TİS yürürlüğe girdiğinde artık tek bir çalışma düzeni ortaya çıkar.
• Sözleşmenin imzalanması tarihinde sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin işçi sendikası tarafından işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
• Diğer işçiler sendikaya dayanışma aidatı ödeyerek yararlanabilir; ayrıca işçi sendikası onay verir ise TİS süresi ile sınırlı olmak şartıyla işyerindeki tüm işçiler de yararlanabilecektir.
• Dayanışma aidatının tutarı üyelik aidatından fazla olamaz.
• Üye veya değil, greve katılan işçiler (ancak sendika bu işçilerin TSİ’den yararlanmalarına izin verebilir).
• TİS’ne işvereni temsilen katılanlar ve işveren vekili sayılanlar (ancak sendika bu işçilerin TİS’den yararlanmalarına izin verebilir).
• Sözleşmede özel olarak yararlanamayacak personel belirlenebilir. Bazı işçilere işveren tarafından zaten fazlaca hak tanınmış olabilir, dolayısıyla kapsam dışı tutulabilirler.
• 1 yıldan az, 3 yıldan uzun süreli olamaz. 3 yıldan daha uzun bir süre için yapılmışsa tüm sözleşme geçersiz olmaz; yalnızca 3 yılın bitiminde sözleşme sona ermiş olur.
• Süre taraflarca uzatılamaz, kısaltılamaz ve sözleşme süresinden önce sona erdirilemez.
• Toplu iş sözleşmelerinin süresi, faaliyetleri 1 yıldan az süren işlere özel olarak, 1 yıldan az olabilir.
• Yazılı olarak yapılır.
• Sözleşme bitmeden önceki son 120 gün içinde yeni sözleşme için bakanlığa yetki başvurusu yapılabilir. Ancak, yeni yapılacak olan sözleşme önceki sona ermeden yürürlük kazanmaz.
• TİS’nin süresinden önce sona erdirilmesi mümkün değildir. İşveren tarafından değişiklik yapılmış olması sözleşmeyi sona erdirmez.
• İşyeri devredilirse yeni işveren otomatik olarak sözleşmeye taraf olur.
• İşçi sendikasının faaliyetinin durdurulması veya kapatılması TSİ’nin uygulanmasını sona erdirmez.
• TİS sona erdiğinde, işe ilişkin hükümlerinin geçerliliği yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar devam eder. Buna TİS’nin “Art Etkisi” adı verilmektedir. Bu bağlamda, herhangi bir uyuşmazlıkta mahkeme yeni bir düzenleme yapılmadığı için toplu iş sözleşmesi sona ermiş, ancak art etkisi devam etmekte olarak kabul eder.
• İşçi kuruluşunda yönetici olduğu için işyerinden ayrılan ve sözleşmesi askıda olan işçi isterse sözleşmesini feshedebilir ve kıdem tazminatı alabilir.
• Yine işçi kuruluşunda yönetici olduğu için işyerinden ayrılan ve sözleşmesi askıda olan işçi işe dönmek isterse işveren onu işe başlatmak zorundadır; eğer başlatmaz ise işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
• Sendikadaki yöneticinin görevi; sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden seçilememek veya kendi isteği ile çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi halleri dışında bir sebep ile sona erer ise kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.
• Normalde grev ve lokavt süresince işçiler başka bir işveren yanında çalışamazlar. Ancak, kısmi süreli çalışanlar (30 saat ve altında sürelerle) kanuni çalışma süresini aşmayacak şekilde (haftalık 45 saat) başka işyerinde çalışabilirler. Böyle işçiler için ancak haftalık 45 saati aşan durumlarda sözleşme fesih edilir ise tazminat ödenmez.
• Kanun dışı grevde işverenin (işçi kıdem tazminatı alamaz), kanun dışı lokavtta ise işçinin haklı fesih hakkı (işçi kıdem tazminatı alabilir) bulunmaktadır. Ayrıca, lokavtın işyerini temelli kapalı tutmak amacı ile yapıldığının mahkeme kararı ile tespit edilmesine rağmen söz konusu uygulamaya devam edilmesi halinde işçiler kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilirler.
Bütün tazminat türleri hakkında detaylı bilgi için “Tazminat Dönemi: Kıdem, İhbar ve Daha Bi Sürü Şey” yazımızı ve “Tüm Tazminat Kuralları” tablomuzu inceleyebilirsiniz. İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için ise “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımıza göz atabilirsiniz.
• 6356 sayılı Kanun 65’inci maddesine göre; “Hiçbir surette üretim veya satışa yönelik olmamak kaydıyla niteliği bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını veya işyeri güvenliğini, makine ve demirbaş eşyalarının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin bozulmamasını ya da hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi, kanuni grev ve lokavt sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak zorundadır”.
• Grev ve lokavt dışında kalacak işçilerin niteliği, sayısı ve yedekleri, işveren veya işveren vekili tarafından toplu görüşmenin başlamasından itibaren 6 iş günü içinde işyerinde yazı ile ilan edilir ve bu ilanın bir örneği taraf işçi sendikasına tebliğ edilir. Bu tebliğden itibaren 6 iş günü içinde işçi sendikası mahkemeye itirazda bulunmazsa ilan hükümleri kesinleşir. İtiraz hâlinde mahkeme 6 iş günü içinde kesin olarak karar verir.
• Mevzuatta doğrudan yer almaz ancak çalışma hayatının dinamizmi içerisinde uygulama bulur.
• Genelde hizmetini aynı holding içerisinde değişik işverenlere veya holding olmasa bile şirketler grubuna dahil işverenlere yahut birbiri ile ilişki içerisinde olan işverenlere aynı anda sunan veya birden fazla binaya aynı zaman diliminde kapıcılık hizmeti veren işçiler ile işverenlerinin arasında birlikte istihdam kavramı olduğu kabul edilir.
• Örneğin; bir şirketler grubuna bağlı birden fazla tüzel kişiliğin finans veya idari işler müdürlüğünü yürüten, yahut yine aynı şirketler grubunda farklı işverenler için şoförlük görevini yerine getiren bir çalışan ve işvereni arasındaki ilişki bu kapsama girebilmektedir.
• Bu bağlamda, mali haklarının ve sigorta yükümlülüklerinin hangi işveren tarafından karşılandığının pek bir önemi bulunmamaktadır. Benzer şekilde, aynı şirket grubu içerisinde farklı işverenlerde değişik sürelerde çalışılmış olması halinde birlikte istihdam söz konusu olur ve bu süreler birleştirilir.
• Birlikte istihdamda işçi tarafı tek iken, işveren tarafı birden fazla kişiden oluşur; yani, bir işçi birden fazla işverene karşı iş görme edimini yerine getirmektedir. Fakat, sadece bu unsur birlikte istihdam için yeterli değildir; işverenlerin de birbiri ile ilişki içerisinde olması beklenmektedir.
• Aynı zaman diliminden kasıt; aynı iş günü, kısa sayılabilecek hafta, ay gibi sürelerdir.
• Kapıcılık hizmetlerinde ise istisnai olarak işverenler arasında bağ aranmaz, birden fazla binaya aynı zaman diliminde hizmet verilmesi yeterlidir.
• Birlikte istihdam durumunda işverenler ücretler, alacaklar gibi konularda beraber sorumludurlar.
4857 sayılı İş Kanunu 29’uncu maddesinde düzenlenmiştir: “İşveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az 30 gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir.”
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
İşyerinde toplam işçi sayısı;
• 20 ile 100 arasında ise en az 10 işçinin,
• 101 ile 300 arasında ise en az %10 oranında işçinin,
• 301 ve daha fazla ise en az 30 işçinin,
işine yukarıda daha önce sayılan işletmesel gereklilikler uyarınca ve 1 aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.
İşçi sayısı tespitinde; işverene tabi ve/veya işletme bünyesindeki toplam işçi sayılarının değil, toplu işçi çıkarımının yapıldığı her bir işyerinin münferiden değerlendirilmesi gerekir.
Bunun yanında; 4857 sayılı İş Kanununun 10’uncu maddesi gereğince en çok 30 iş günü süren süreksiz işlerde istihdam edilen işçiler ile Kanunun 15’nci maddesine göre deneme süresi içinde işten çıkarılanlar sayıya dahil edilmez.
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
• İşçinin 24’üncü madde çerçevesinde haklı nedenle fesihleri,
• İşveren tarafından yapılan 25’inci maddeye ilişkin fesihler,
• İhtiyarı-zorunlu arabulucu anlaşmaları,
• İkale ile iş sözleşmelerinin sona erdirilmesi,
• İşçinin istifası,
toplu işçi çıkarma kapsamında değerlendirilmeyecektir.
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
Bildirimden sonra sendikalar ve işveren arasında toplu işten çıkarmanın önlenmesi, sayının aza indirilmesi veya etkilerinin azaltılmasına yönelik görüşmeler yapılır. Bildirimde çalışan isimleri yer almaz, sadece işçi sayısı ve grupları belirtilir.
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
Toplu işten çıkarmada fesihler bölge müdürlüğüne bildirildikten 30 gün sonra hüküm doğurur (İş Kanunu 29/5’e göre).
Örneğin, 1 Kasım 2025 Aralık 2025 arasında yapılacak bir toplu işten çıkarma için işveren bölge müdürlüğüne başvurusunu 1 Ekim 2025’te yapmak durumundadır. Bu tarih aralığında işveren ayrıca çalışanın ihbar süresinin bitmesini bekleyebilir veya süreyi beklemeden ihbar tazminatını ödeyerek işten çıkışı gerçekleştirebilir. Buradaki 1 ay kavramı ilk fesih tarihini izleyen günden başlayıp hesaplanacaktır. Yani yukarıdaki örnekten gidersek; ilk fesih 1 Kasım değil de 9 Kasım’da yapılırsa 1 aylık süre 9 Kasım-9 Aralık arasını içerecektir.
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
İşveren toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren 6 ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği takdirde, işten çıkardıklarından nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağırmak durumundadır. Toplu işçi çıkarma işleminden itibaren 8 ay boyunca geçici işçi çalıştırılması yasaklanmıştır.
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
• İşyerinin Sürekli Olarak Kapatılması: İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve sürekli şekilde faaliyetine son verilmesi halinde, işveren sadece durumu en az 30 gün önceden ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmek ve ilan etmekle yükümlüdür.
• Mevsim ve Kampanya İşleri: Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.
• Toplu işten çıkarma iş güvencesini ortadan kaldırmak için kullanılamaz; buna karşın işe iade davası açılabilir.
İşten ayrılış ile ilgili diğer detaylar için “Böyle Mi Bitecekti: İş Sözleşmesinin Sona Ermesi ile İlgili Hükümler” yazımızı inceleyebilirsiniz.
Önemli Not: kanunlargibi.com’daki tüm yazılı, işitsel ve görsel içeriklerin ilgili yasalar kapsamında her türlü hakkı saklıdır; izinsiz kullanılamaz ve çoğaltılamaz. Akademik çalışma ve bilgilendirme amacıyla referans veya bağlantı verilmek suretiyle kullanılabilir.